Betül Yasemin Kökbek / Milliyet.com.tr – 2014 yılında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan Elizabeth Smith her zaman gittiği kuaföre fön çektirmek için uğramıştı. Ancak bu basit rutininden iki hafta sonra kendinde bazı tuhaflıklar olduğunu fark etti. Baş dönmesi ve denge sorunlarıyla mücadele eden kadına Güzellik Salonu Felci Sendromu tanısı konuldu. Her gece bir sonraki güne uyanıp uyanamayacağını düşünerek uyuyan genç kadın, kabus dolu bir sürecin içine düştü. Kuaföre dava açan genç kadının raporunda boyun atardamarında yırtık, sol elinde güç kaybı, denge sorunu, motor becerilerinin kaybı ve sol gözünde bozulma yazıyordu. 48 yaşındaki Smith, televizyona verdiği röportajda özellikle beyninde daha fazla hasara yol açabilecek bir pıhtı bulunduğu için farkındalık yaratmak istediğini ve insanları bilinçlendirmek için var gücüyle savaştı.

BOYNUN ARKAYA DOĞRU AŞIRI EĞİLMESİYLE OLUŞUYOR
Uzun yıllardır konuşulan ancak son zamanlarda tüm dünyanın gündemine oturan ‘Güzellik Salonu Felci Sendromu’ adı verilen bu sendrom, özellikle saç yıkama sırasında boynun arkaya doğru aşırı eğilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu pozisyon, boyundaki vertebral arter adı verilen damarlarda hasara yol açara, kan pıhtısı veya felç riskini tetikleyebiliyor. Uzmanlar, bu tür vakaların nadir görülmesine rağmen yıllar içinde 50’den fazla benzer olayın tıp literatürüne geçtiğini belirtiyor. Baş dönmesi, mide bulantısı, dengesizlik, görme bulanıklığı ve baş ağrısı gibi semptomlar kısa sürede geçse de, kimi hastalarda felç veya kalıcı beyin hasarı gelişebiliyor.
Nöroloji uzmanları, vakaların çoğunda altta yatan damar zayıflıkları, kemik çıkıntıları veya hipertansiyon gibi risk faktörlerinin etkili olduğuna dikkat çekiyor.

UZMANI NE DİYOR? 45 YAŞ ÜZERİNDEKİLER DİKKAT
Nörorehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar, “Başın uzun süre geriye doğru aşırı bükülmesi, boyundaki özellikle arkada, daha az olarak da önde bulunan beyine kan götüren atardamarlar üzerinde bası ve gerilime neden olabilir“ açıklamasını yaparak bu durumun damarın iç tabakasında küçük yırtıklara yol açabildiğini ya da kan akımını bozabildiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Çakar, “Burada yırtılan yerde pıhtı oluşarak bu pıhtı beyne gidebilir. Sonuçta beyin dolaşımında pıhtı oluşmasıyla beyinde kısmı felçlere sebep olabilen damar tıkanıkları da görülmesi olağandır. Bunlar geçici ya da tedavisi güç olan kalıcı felce sebep olan inmeyle sonuçlanabilir. Bu süreç aniden gelişebileceği gibi bazen de damarın yırtılması sonrası pıhtının oluşup beyine gitmesi birkaç hafta içinde de gelişebilir. Erken dönemde damar açıcı tedaviler, yoğun bakım desteği ve ardından nörorehabilitasyon ile yoğun bir fizik tedavi uygulanması gerekir“ dedi.
Açıklamalarına ek olarak başın uzun süreli geriye doğru aşırı bükük durmasının sadece BPSS değil, boyun omurları ve sinir kökleri üzerinde baskı yaparak boyun fıtığı, sinir sıkışmaları ve kas-iskelet sistemi sorunlarına da yol açabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çakar, özellikle ileri yaş grubunda bu risklerin daha belirgin olduğunun bilgisini verdi. Bilimsel çalışmalardaki 50 üzerinde bildirilmiş vakalar incelendiğinde çoğunun 45’li yaşların üzerinde olduğunun görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Çakar, “Kuaför ve diş hekimi koltuklarında başı geriye doğru aşırı baskı ile bükecek pozisyonlardan sakınmalı ve süre kontrolü sağlanmalı. Öncesinde kişiye boyun problemi olup olmadığı sorulmalı ve halihazırda boyun problemleri olan kişiler için işlem sırasında daha konforlu ve farklı baş-boyun pozisyonları tercih edilmeli” açıklamasında bulundu.

GENÇLERDE DE GÖRÜLÜYOR AMA…
Belirtilerin damar hasarının boyutuna göre değişebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Engin Çakar BPSS durumunda vücudun bir tarafında özellikle yüz, kol veya bacakta ani felç ya da güçsüzlük, baş dönmesi veya vertigo, denge kaybı ve yürüme güçlüğü, tek veya her iki gözde bulanık ya da çift görme, baş ağrısı, bulantı, kusma, çiğneme veya yutkunmada zorluk ve peltek konuşma gibi şikayetlerin ortaya çıkabildiğini söyledi.
“Bir kişide özellikle baş dönmesi, görme kaybı, konuşma bozukluğu, kol veya bacakta güçsüzlük gibi ani belirtiler varsa hemen acil servise başvurması gerekir. Erken tanı ve tedavi ile kalıcı hasar riskini önemli ölçüde azalmaktadır. Kişinin tanı ve tedavide geç kalması kalıcı felç riskini artırır.” – Nörorehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar

BPSS’nin genç erişkinlerde de görülebileceğini ancak riskin özellikle damar yapısında zayıflık, hipertansiyon veya damar sertliği olan kişilerde daha fazla olduğunu ileten Prof. Dr. Engin Çakar, yaş arttıkça damarların esnekliği azaldığı için riskin de yükselebileceğini belirtti. Uzman isim, BPSS’nin toplumda nadir görüldüğünün ancak gerçek sıklığının tam olarak bilinmediğini söyledi. Bu durum çoğunlukla kuaförlerde ortaya çıksa da evde saç yıkarken, uzun süre masaj koltuklarında otururken veya diş tedavileri sırasında uzun süren işlemlerde de benzer mekanizmaların tetiklendiği görülebilir. Ancak diş hekimliğinde teknolojinin ve tedavi ünitelerinin de gelişmesiyle bu tür vakaların yaşanma olasılığı riskinin günümüzde oldukça düşük seviyelerde olduğu öngörülüyor.
KUAFÖR ÇALIŞANLARINA DA İŞ DÜŞÜYOR
Prof. Dr. Engin Çakar, kuaförlerde farkındalığın yüksek olması gerektiğinin altını çizerek şu hatırlatmalarda bulundu:
“Salon çalışanlarının, müşterinin baş pozisyonunu aşırı geriye yatırmadan yıkama yapmayı öğrenmeleri, basit ama etkili bir önlem olur. Kuaförlük eğitimlerinde bu konuya kısa bir modül eklenmesi bile faydalı olabilir. Kuaför salonlarında çalışanların her müşteriye özellikle boyun problemi olup olmadığını sorup ona göre baş boyun pozisyonu için özel tedbirler almaları oluşabilecek başka problemlerinde önüne geçmiş olur.”
Prof. Dr. Çakar ayrıca müşterilerin başını uzun süre arkaya yaslamama, rahatsızlık hissedilmesi halinde pozisyon değiştirme, kuaföre başını fazla bükmeden yıkaması konusunda ricada bulunma, baş ağrısı, baş dönmesi, görme bozukluğu gibi belirtilerde vakit kaybetmeden doktora başvurma konusunda bilinçli olmaları gerektiğini hatırlatarak açıklamalarını noktaladı.