Gece görüş kameraları, düşük ışık koşullarında bile net ve detaylı görüntüler elde edebilme yeteneği sunarak güvenlik ve gözetim alanında önemli bir rol oynuyor.
Bu kameraların ekranlarında yeşil tonların baskın olması, teknolojinin insan anatomisiyle olan ilişkisine bağlı!
İnsan gözü yeşil rengi diğer renklere göre daha iyi algılar ve yeşil renge karşı daha hassastır.
Bu durum da gece çekilen görüntülerin daha net ve detaylı görünmesini sağlıyor. Gece görüş sistemlerinde kullanılan teknolojiler, mevcut düşük ışığı veya kızılötesi ışığı yoğunlaştırarak bir görüntü oluşturuyor. Bu görüntüler, fosfor ekranlar aracılığıyla görüntüleniyor ve bu ekranlar, görüntüleri yeşil tonlarda gösteriyor.
Ancak yeşilin tercih edilmesinin sebebi elbette çeşitli. Bunlardan birisi göz yorgunluğunu azaltması. Yeşil renk, gözler için en rahat renklerden biridir ve uzun süreli kullanımda göz yorgunluğunu en az seviyede tutar.
Tabii bir de insan gözü, yeşil renkteki ton farklılıklarını diğer renklere göre daha iyi ayırt edebilir.
Bu da gece görüş cihazlarının daha ayrıntılı ve net görüntüler sağlamasına yardımcı olur. Bunun yanında yeşil tonlar, düşük ışık koşullarında en iyi kontrastı sağlıyor. Böylece ekranda daha net görüntüler görebiliyoruz.
Gelelim bir de işin teknik detaylarına…
Gece görüş cihazları, düşük ışık koşullarında mevcut olan ışığı alarak yoğunlaştırır. Bu cihazlar, genellikle gözle görülemeyen kızılötesi ışığı da algılar ve bu ışığı görünür spektruma dönüştürür. Ancak bu dönüşüm, fosfor ekranlar aracılığıyla gerçekleştirilir ve fosfor ekranlar genellikle yeşil renk üretir.
Bazı gece görüş cihazlarında, ışığın mavi kısmının yeşil spektruma, kırmızı kısmının ise kızılötesine kaydırılması teknolojileri kullanılıyor.
Bu tür teknikler de daha net ve kontrastlı görüntüler elde edilmesini sağlıyor. Ancak bu kaydırma işlemi, doğrudan görüntünün yeşil renkte görünmesinin temel sebebi değil.
Temel sebep, fosfor ekranların yeşil renk üretmesi ve bu rengin insan gözü tarafından daha iyi algılanmasından başka bir şey değil.